Aksaray'da 17 Temmuz 2015 tarihinde kuzeni Yüksel G. (45) tarafından öldürülen Mehmet Akif Güçlü (35) ve oğlu Can Güçlü'nün (16) yakınları, olayın ardından 11 ay geçmesine rağmen firari olan cinayet zanlısının yakalanamamasından yakınıyor. Öldürülen baba ve oğlun yakınları, seri katil Atalay Filiz'in yakalanmasında gösterilen hassasiyeti kendi olaylarında da gösterilmesini istiyor. Cinayet zanlısının yurt dışına kaçtığı ve hangi ülkenin hangi şehrinde ne iş yaptığına kadar bilindiğini belirten Mehmet Akif Güçlü'nün ablası Saynur Güçlü Yüksel, cinayet zanlısının bir an önce yakalanması talebinde bulundu.
Olay, Aksaray'ın Ağaçören ilçesine bağlı Camili köyünde meydana gelmişti. Aksaray İl Sağlık Müdürlüğü'nde memur olarak görev yapan Mehmet Akif Güçlü (35), Camili köyünde yaşayan anne ve babasını ziyaret için ailesiyle birlikte köye gitmiş, ziyaret ettiği sırada önceden aralarında alacak verecek meselesi bulunan kuzeni Yüksel G. (45) ile karşılaşmıştı. Alacak verecek meselesi yüzünden burada tartışmaya başlayan iki kuzenin tartışması kısa sürede kavgaya dönüşmüş ve Yüksel G. belinde taşıdığı tabancayı çıkartarak Mehmet Akif Güçlü'yü ve daha sonra babasına sarılan Can Güçlü'ye kurşun yağdırmıştı.
Olayın ardından yaklaşık 11 ay geçmesine ve cinayet zanlısının kimliğinin bilinmesine rağmen hala yakalanamadığını belirten Mehmet Akif Güçlü'nün ablası Saynur Güçlü Yüksel (40), "17 Temmuz 2015 tarihinde Ramazan Bayramı'nın ilk günü kardeşim Mehmet Akif Güçlü ailesiyle birlikte bayramlaşmak için dedem İsmail Güçlü'nün evine gitti. Amcamın oğlu olan Yüksel G. tarafından kardeşim Mehmet Akif Güçlü ve yeğenim Ferazi Can Güçlü hiçbir şey söylenmeden ateşli silahla katledildi. Zanlı, olayın ardından 11 ay geçmesine rağmen hala bulunamadı." dedi.
Oğlu ve torunu öldürülen baba Ferazi Güçlü (60) ise olayın ardından 11 ay geçmesine rağmen hala yakalanamadığını belirterek, "Kendisi Avusturya vatandaşı ve İsviçre Zurih Belediyesi'nde otobüs şoförü olarak çalışıyor. Bana oradan isimsiz telefonlar geliyor. Zanlının aynı işine devam ettiğini, Avusturya İsviçre arasında rahatlıkla gidip geldiğini, Avusturya'da oto yol yardımı bile aldığını söylüyorlar. Fakat herkes kendi hayatından korktuğu için kimliğini açıklayamıyor. Ben de gücüne sonsuzluğuna güvendiğim devletimin, başta Sayın Başbakanım ve bu konulara çok duyarlı olan Sayın Adalet Bakanımın, vicdan sahibi vatandaşların sesimi duymasını, dikkate almasını istiyorum. Nasıl İstanbul cinayeti açıklığa kavuşturulmuşsa bu olayın da sonuca kavuşturulmasını istiyorum. Bir an önce kırmızı bülten çıkarılmasını ve bu iki ülkede aranarak bulunup adalete teslim edilmesini istiyorum." şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.