Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Nuri Ceyhan, aşırı sıcaklara karşı vatandaşlara uyarılarda bulundu. Aşırı sıcak ve güneş gerekli önlemler alınmadığı takdirde insan sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğini belirten Mustafa Nuri Ceyhan, "Bu durumdan özellikle çocuklar, yaşlılar, yüksek tansiyon, kalp ve akciğer hastalığı olanlar daha çok etkilenmektedir. Sıcak havanın etkilerini çok fazla hissettiğimiz şu günlerde, özellikle Ramazan ayında oruç tutan ve sıcak havadan etkilenen sağlık sorunu olan kişilerin mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaları gerekmektedir." dedi.
MECBUR KALINMADIKÇA DIŞARI ÇIKILMAMALI
Nuri Ceyhan, günün en sıcak saatlerinde mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini ifade ederek, "Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Güneş ışınlarının dik geldiği 10.00 ila 16.00 saatleri arasında denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten koruyucu krem kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalı ve uzun süre kesintisiz güneşlenmemelidir. Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır." ifadelerini kullandı.
SIK SIK DUŞ ALINMALI
Risk altındaki yetişkinler ve yaşlıların, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmesi gerektiğini anlatan Ceyhan, "Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Güneş gören pencereler perde güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir." diye konuştu.
HER GÜN 14 BARDAK SIVI TÜKETİLMELİ
Ceyhan, susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 12-14 su bardağı sıvı tüketilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise ilgili doktora başvurmak gerekir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücuttan daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir." şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.