• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Bursa 8 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 10 °C

Aritminin kalbe zararları

Aritminin kalbe zararları
Aritmi kalp büyümesi ve yetmezliğine yol açabiliyor...

Ritim bozukluğu kalbin doğal atışının dışındaki durumlar olarak tanımlanıyor. Ritim bozukluğunun kalpten veya kalp dışından kaynaklanan birçok sebebi bulunuyor. Kansızlık, tiroid bezi bozuklukları, kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi ciddi kalp hastalıklarının yanı sıra doğuştan var olan kalp anomalileri nedeniyle de ritim bozukluğu gelişebiliyor. Kalpte ritim bozukluklarının tedavi edilmemesi ciddi problemlere yol açabiliyor. Ritim bozukluğunun hangi sebeplerden kaynaklandığını ve eşlik eden kalp hastalığı olup olmadığını bilmek, tedavi planlaması açısından son derece önem taşıyor. Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sabri Demircan, kalpte ritim bozukluğu ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. 

Ritim bozukluğunda en sık görülen şikayet çarpıntıdır

Aritmi olarak da adlandırılan ritim bozukluğu, düzenli kalp atımının bozulmasıdır. Ritim bozukluğu nabız düşmesi (bradikardi) ya da nabız yükselmesi (taşikardi) şeklinde olabilir. Toplumda tekleme olarak bilinen, çok sık şikayet sebebi olan ekstrasistol denilen çarpıntı şeklinde de görülebilir. Ritim bozukluğunda hastaların ilk başvuru şikayeti çarpıntıdır. Çarpıntı kişin kalp atışlarını hissetmesi olarak tanımlanmakta olup, kalp yavaş, kuvvetli, hızlı veya düzensiz atabilmektedir. Çarpıntı, hareketten bağımsız hasta istirahatteyken birden başlayabilir ve birden bitebilir. Ritim bozukluğunun türü ve ciddiyetine göre tansiyon düşüklüğü, halsizlik, yorgunluk hatta bayılmalara kadar giden şikayetler de görülebilir. Aritmi tanısı için önce detaylı bir muayene yapılır ve laboratuvar testlerinden yardım alınabilir. EKG, Ekokardiyografi ve 24 saat süren Ritim Holter takibi ile ritim bozukluğu tanısı koymak mümkündür. Tedavi bu verilere göre şekillendirilmektedir. 

İlacın yetersiz kaldığı aritmilere girişimsel yöntemler uygulanabiliyor

Birçok aritmi tedavi gerektirmeyecek kadar masum olabilmektedir. Kişinin çok rahatsız hissettiği durumlarda ilaç tedavileri ile ritim bozukluğu tedavi edilebilmektedir. Hayati tehlikeye sebep olabilecek ritim bozukluklarında ise şok verme özelliği olan kalp pilleri gerekebilmektedir. Ritm bozukluğu olan kişilerde elektrofizyolojik çalışma adı verilen işlemle tanı ve tedavi yönteminin belirlenmesi sağlanabilir. Genelde bacak damalarından girilerek toplardamarlardan geçmek suretiyle kalbe kadar ulaşılması ve kalbe elektrot kateter denilen ince kabloların yerleştirilmesiyle gerçekleştirilen girişimsel bir yöntemdir. Kalbin içinden doğrudan alınan elektrik sinyalleri gelişmiş bilgisayarlar aracılığıyla değerlendirilerek normalden sapmalar araştırılır. Aritmiye kalbin elektriksel devresindeki bozulmalar ve aksaklıklar sebep oluyorsa bozuk olan odaya elektrot yani kalp pili yerleştirilmektedir.

Kalp dokusundaki anormal elektrik sinyallerini bloke ediliyor

Nabız yükselmesi sonucu oluşan ritim bozuklukları ilaçlarla ya da ablasyon yöntemiyle tedavi edilebilmektedir. Eğer hastanın ilaçla kontrol edilemeyen taşikardileri varsa, kateter ablasyonu önerilebilir. Kateter ablasyonu, aritmiden sorumlu elektrik hücrelerini yok ederek aritmiyi durdurmayı amaçlayan minimal invaziv bir müdahaledir. Ablasyon tedavisi kalpteki ritim bozukluğunun fazla odaklardan dolayı meydan geldiğinin kesin olduğu durumlarda uygulanmaktadır. Bu prosedürün amacı, kalp dokusundaki anormal elektrik sinyalleri bloke ediliyor. Ablasyon yöntemiyle bu fazla odaklar ortadan kaldırılmaktadır. Çeşitli kateter ablasyon cihazları ve teknikleri kullanılabilir. Uygulandıkları enerji türüne bağlı ısı bazlı radyofrekans (RF) ablasyonu ve soğuk bazlı kriyoablasyon olarak iki kategoriye ayrılır.

Ablasyon tedavisi sonrası birkaç gün içinde günlük yaşama dönülüyor

Ablasyon yöntemi mümkün olduğunda lokal anestezi ile yapılmaktadır. Bunda temel amaç, hastalara ritim bozukluğunu bir şekilde yaşatmaktır. Kasık ya da kolda bulunan toplardamarlardan kateterle kalbe kadar girilir. Uygulama yapılacak bölge lokal bir enjeksiyonla uyuşturulduktan sonra işlem uygulanmaktadır. İşlem kasıktan girilerek yapıldığı için hasta birkaç gün kasık bölgesinde ağrı duyabilmektedir. Hasta birkaç gün içinde gündelik hayatına dönebilir. Aritmi ablasyon tedavisinden sonra hasta sigara kullanıyorsa sigarayı bırakmalıdır. Aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçınılmalıdır. Tansiyon ve diyabet gibi eşlik eden hastalıklar varsa kontrolü mutlaka sağlanmalıdır.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Retina dekolmanı kör edebiliyor!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36
  • Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilir13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35
  • Soğuk duş sizi kışa hazırlıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22
  • Haktan Akdoğan’dan “Kozmik Yankı13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17
  • İşte migreni tetikleyen nedenler11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41
  • Geçmeyen öksürük ihmale gelmez11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34
  • Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22
  • Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31
  • Hipospadias mutlaka tedavi edilmeli06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21
  • Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43