Kimi zaman şiddetli ve ani ağrılarla kişiyi acile götüren böbrek taşları, eğer tedavi edilmezse böbrek yetmezliği hatta organ kaybı dahi yaşanabiliyor.Acıbadem Bursa Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Hüseyin Çelik,“Belirti versin ya da vermesin 40 yaşından sonra yılda bir mutlaka doktor kontrolünden geçilmeli” diyor.
Böbrek taşı oluşumu, yediğimiz besinlerden çok genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak gelişiyor. Böbrek taşı oluşturabilecek elementlerin hemen her besinde olduğunu anlatan Dr. Hüseyin Çelik, bu yüzden böbrek taşlarına yönelik bir diyetten bahsedilemeyeceğini söylüyor. Peki böbrek taşları neden bu kadar önemli? Çünkü böbrek taşları böbrek yolunu tıkayarak böbrekte enfeksiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabiliyor. Bazen hiçbir belirti vermeksizin ilerleyen bu rahatsızlık, kimilerinde şiddetli ağrılarla aniden ortaya çıkabiliyor. O nedenle alınabilecek en güzel önlemin düzenli doktor kontrolü olduğunun altını çizen Dr. Hüseyin Çelik, “40 yaşına kadar hiçbir şikayet yoksa bile iki yılda bir, 40 yaşından sonra yılda bir,ailede taş şikayeti varsa, üç ya da altı ayda bir ultrason takibi yapılmalı” diyor.Takiplerde böbrek taşı görüldüyse, enfeksiyon veya böbrek yetmezliğine neden olmadan ortadan kaldırılabiliyor.
Ağrı, bulantı ve ateş görülüyor
Böbrek taşları bir kum taneciğinden 7 cm’e hatta bazen daha büyük ölçülere kadar değişiklik gösterebiliyor. Genellikle bel bölgesinde ya da böbrek ile idrar torbası arasında bulunan taşlar, böbrek yolunda bulunduğu yere göre karın ve kasık bölgesinde ağrıya yol açıyor. Ağrıya bulantı, kusma ve ateşin eşlik ettiği de oluyor.Şiddeti kişiden kişiye değişebilen böbrek ağrısı,kimi zaman erkeklerde yumurtalıklara, kadınlarda ise vajinal dudaklara vurabiliyor.
İdrar azalıyorsa…
Taşın böbrekte yaratabileceği sorunların konumuna göre değişiklik gösterdiğini söyleyen Dr. Hüseyin Çelik,“Taşın böbrekte üretilen idrarı mesaneye taşıyan ‘üreter’in ağzına yerleşmesi, idrar çıkışının azalmasına ya da durmasına neden oluyor. Bu durumun uzun sürmesi halinde idrar, geriye dönüp böbreğe baskı yaparak şişmesineyol açıyor. Bu da hidronefrozdenen rahatsızlıkla sonuçlanıyor. Ancak bu tek taraflı tıkanıklık, idrarda belirgin bir azalmaya neden olmadığı için hemen fark edilemeyebiliyor” diyor.
Böbrek iltihabı da yapabiliyor
Taşlar, ‘pyelonefrit’adı verilen böbrek iltihabına da neden olabiliyor. Bakteriyel bir hastalık olan pyelonefrit, kan veya idrar yoluyla böbreğe gelerek buraya yerleşiyor. Böbreğin büyümesine ve ödem oluşmasına neden olan pyelonefrit, kişide ağrı, ateş, bulantı ve kusma gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Böbrek fonksiyonlarına zarar vererek böbreğin çalışmasını engelleyen böbrek iltihabı, doğru ve zamanında tedavi edilmediği takdirde böbrek iltihabı kronikleşiyor ve ileri safhada böbrek yetmezliğine kadar gidebiliyor.
Keşke dememek için
Hidronefroz ve pyelonefrit durumunda taşlara müdahale edilerek,böbrek eski sağlığına kavuşabiliyor. Ancak taşlar,böbreğe büyükbir zarar vermişse, böbreğin alınması söz konusu olabiliyor. Geri dönüşü olmayan bir yola girmeden herkesin yılda 1 kez, böbrek taşı hikayesi olan kişilerin ise 6 ayda bir ultrason ile takip edilmesini öneren Dr. Hüseyin Çelik,“Hayatına tek böbrekle devam etmek zorunda kalan kişilerise,3-6 aylık aralıklarla doktor gözetiminde olmalı ve kalan böbreğiçok iyi korunmalı” şeklinde konuşuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.