Ramazan ayında uzun süre aç kalınması ve gün içinde sıvı tüketilememesi kötü ağız kokusunun oluşumuna neden olabiliyor.
Sosyal yaşamı da olumsuz etkileyen kötü ağız kokusu için birkaç püf noktasına dikkat çeken Memorial Şişli Hastanesi Ağız ve Diş Hastalıkları Bölümü’nden diş hekimi Aslı Tapan, Ramazan ayında ağız kokusunu önlemenin yolları hakkında bilgi verdi.
4 KİŞİDEN 1’İ AĞIZ KOKUSU SORUNU YAŞIYOR
Halitozis yani halk arasında bilinen adıyla kötü ağız kokusunun, toplumda her 4 kişiden birinde yaşandığını belirten Tapan, bu konuda şunları söyledi: "Sosyal hayatta ciddi sorunlara yol açan ağız kokusu, diş çürüğü ve diş eti problemlerinden sonra en sık diş doktoruna gitme nedenleri arasında yer almaktadır. Kötü ağız kokusunun en büyük nedeni, dişlerdeki ve ağız boşluğundaki bakterilerin artıkları olan sülfürlü birleşiklerden kaynaklanmaktadır. Ramazan ayında uzun süren açlık ve susuzluk ağız kokusunu artırabilirken sindirim sistemi, sinüzit, bademcik, farenjit veya ciğerlerdeki rahatsızlıkların belirtisi olarak da kötü ağız kokusu ortaya çıkabilmektedir."
SAHURDAN SONRA AĞIZ BAKIMINI İHMAL ETMEYİN
Oruç tutulurken beslenme düzeninin tamamen değişmesinin, uzun süre aç ve susuz kalınmasına neden olabileceğini belirten Tapan, "Aç kalınan sürenin uzunluğuna bağlı olarak ağızda kolayca çoğalma ortamı bulan bakteriler, diş çürüklerini artırabilirken kötü kokuya da neden olabilmektedir. Özellikle sahurdan sonra gerekli diş temizliğinin yapılması bakteri oluşumunu azaltmaktadır. Yemeklerden hemen sonra dış fırçalamak yerine en az 1 saat sonra dişlerin fırçalanması ağız kokusuna neden olan bakteri oluşumunu azaltırken dişlerin daha az yıpranmasını sağlamaktadır. Eksiksiz bir ağız bakımı için dişlerin fırçalanmasıyla yetinilmeyip ara yüz fırçaları ya da diş ipi kullanılması gerekmektedir" dedi.
STRES AĞIZ KOKUSUNU TETİKLEYEBİLİR
Koku ağızdan kaynaklanıyorsa, diş eti hastalıkları, diş çürüğü ağızdaki eski dolgu ve kaplamaların kontrol edilmes gerektiğine dikkat çeken Tapan, "Farklı rahatsızlıklara bağlı olarak gelişebilen kötü ağız kokusu ağız içi tükürük akımının azalmasına neden olan stres kaynaklı da yaşanabilmektedir. Stres, vücut sağlığının yanında ağız ve diş sağlığını da olumsuz etkileyerek kötü ağız kokusuna yol açabilmektedir" dedi.
BAHARATLI YİYECEKLERDEN UZAN DURUN
Ağız kuruluğuna neden olan baharatlı yiyeceklerin de kötü ağız kokusuna neden olacağını söyleyen Tapan sözlerine şunları ekledi:
"Ayrıca bu besinler, terleme ve nefes yoluyla dışarı atıldığından kötü ağız kokusuna neden olabilmektedir. Ramazan ayı boyunca lifli bitkisel ürünlerin tercih edilmesi tükürük akımını hızlandıracağı için ağız içi temizliği bakımından önemlidir. Sahurda genellikle tercih edilen çay, kahve gibi içecekler ve baharatlı yiyecekler ağız kuruluğunu arttırmaktadır. Bunların yerine taze sıkılmış meyve suları ile meyve, sebze ve tahıllı besinler gibi lifli gıdaların tüketilmesi ağızdaki tükürük akımını hızlandırmaktadır. Lifli besinlerin tüketilmesi, tükürük akımını hızlandırdığı gibi ağız içi temizliği bakımından da oldukça önemlidir."
SÜT ÜRÜNLERİNİ DAHA AZ TÜKETİN
Tüketilen besinlerin ağız kokusuyla yakından ilgisi bulunduğuna da dikkat çeken Tapan, "Süt ürünleri çoğunlukla ağız kokusuna yol açabilmektedir. Tok tuttuğu için sahur sofralarında tercih edilen peynir ve yumurta tüketimi de ağız kokusu sorununu tetikleyen etkenlerdendir. Öğünlerde pırasa, domates, kereviz gibi su içeriği bol sebzeleri tercih etmek, ağız kokusunu azalmasına yardımcı olmaktadır" dedi ve ağız kokusunu önlemeye yardımcı olacak 10 öneriyi açıkladı:
•Ağız hijyenine özen gösterilmelidir. Dişlerin tüm yüzleri ve dil sırtı temiz tutulmalıdır.
•Gün içinde yutmamaya özen göstererek belli aralıklarla ağız su ile çalkalanmalıdır.
•Ağız kuruluğunu arttıran çay kahve ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
•Sarımsak ve soğan gibi kokuyu artıran gıdalar çiğ tüketilmemelidir.
•Tok tutması için tercih edilen süt, peynir ve yumurta gibi sistein içeren besinler kötü kokuyu artırmaktadır.
•Enerji içeceklerinden uzak durulmalıdır.
•Stresinizi kontrol altında tutun.
•Sigara bırakılmalıdır.
•Lokmalar mümkün olduğunca fazla çiğnenmelidir.
•Et ve şarküteri ürünleri fazla tüketilmemelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.