Geçtiğimiz hafta sonu Bursa’ya gelen Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’na gösterilen ilgi gerçekten etkileyiciydi. Hatipliğini milletvekilliği dönemlerinden bildiğimiz Ağıralioğlu’nun Bursa’da moral bulduğunu söyleyebiliriz sanırım.
Kendisini dinleyenlere mimikleri ve kendine has tarzıyla; ülkedeki tepeden tırnağa yaşanan kokuşmuşluğun farkında olduğunu, bunun çözümünün kavgacı politikayla değil daha birleştirici bir dille mümkün olacağına inandığını ama bunun kendisinin de sinirlenmediği anlamına gelmediğini çok net şekilde söyledi Ağıralioğlu.
Dedim ya iyi hatip diye…
Bursa basınıyla da bir araya geldi Ağıralioğlu. Kendisine Teğmenler konusunu, sığınmacılarla ilgili düşüncelerini ve sosyal medyada sık sık dolaşıma sokulan “Müslüman olmayana Türk demiyoruz” sözlerini içeren üç soru sordum.
Çok net cevapladı Ağıralioğlu.
Teröristbaşının meclise davet edildiği günümüzde Teğmenlerin ihraç taleplerinin kabul edilemez olduğunu, belirterek "Teğmenlerimiz Mustafa Kemal’in askeri olmayıpta kimin askeri olacaktı?" Dedi.
Sığınmacılar konusunda ise ülkemizin dünyanın moloz dökme sahası olarak kullanılmasına izin vermeyeceğini ve mevcut sığınmacıları ülkelerine göndereceklerini söyledi.
En çok konuşulan “Müslüman Türk” konuşmasının ise bilinçli servis edildiğini aktardı. Hayatının hiçbir döneminde böyle bir sığ kafaya sahip olmadığını konuşmanın tamamının dinlenmesiyle ne demek istediğinin net şekilde anlaşılacağının altını çizdi. Ağıralioğlu videonun bilinçli şekilde servis edildiğini ifade etti.
Ağıralioğlu’nun Bursa programı yaygın medyada geniş yer bulmadığı için sadece konvoyu gündem oldu sosyal medyada. Çok önemli açıklamaları Maserati tartışmaları arasında güme gitti diyebiliriz.
Ama sesini geniş kitlelere ulaştırabilirse, daha önce de yazdığım gibi Ağıralioğlu önümüzdeki dönemin önemli siyasi aktörlerden biri olabilir.
Geleceğin siyaset sahnesi giderek netleşiyor sanırım.
Bekleyelim görelim…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.