CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin en barışçıl eylemini yapıyoruz. En barışçıl. 450 kilometreyi kimsenin burnu kanamadan, kötü söz etmeden, herkesi kucaklayarak bizim gibi düşünmeyenleri alkışlayarak yolumuza devam ediyoruz. Provokasyonlar yapılmak isteniyor onları alkışlıyoruz. En barışçıl eylemimiz bazı çevrelerde ciddi kaygılar, endişeler yaratıyor. Hiç kimse şunu unutmasın; biz bu yürüyüşü adalet adı altında yapıyoruz. Toplumun 80 milyonu için yapıyoruz. Adalet ihtiyacı hepimizin ortak değeridir. Yine bazı çevreler 'siz yürüyorsunuz işte biz izin veriyoruz.' Ne demek izin veriyoruz. Bu bizim anayasal olarak, insan olarak hakkımız. Adalet istemek ne zamandan beri birilerinin iznine, lütfuna bağlı oldu. Anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü'nün 22'nci gününe, Yahya Kaptan'ın Tavşancıl'daki anıt mezarını ziyaret ettiğini belirterek başladı. Kılıçdaroğlu yürüyüş öncesi yaptığı açıklamada, "Yahya Kaptan, Mustafa Kemal Atatürk'ün nutkunda uzun uzun bahsettiği bir kahraman. Milli kahramanımız. Duamızı ettik. Allah rahmet eylesin. Bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele eden, hayatını veren herkese şükran borçluyuz. Onları rahmetle anmak her ortamda anmak temel görevlerimizden biri" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Bizi üzen başka bir olay var. Telafer'de IŞİD'İn saldırısı sonucu 200 Türkmen'nin katledilmesi ki bunlar hapisteydi. Kadın, yaşlı, çocuk demeden herkesi katletmeleri, hepimizi üzüyor. Gençlik kollarımız Irak'taki Türkmenlere, yardım tırları götürüyorlar. Şu anda Telafer bölgesindeler. Dolayısıyla biz yardımlarımızı, adalet yürüyüşünü yaparken yine yurt dışındaki Türkmenleri düşünerek onlara da her türlü yardımı yapmayı sürdürüyoruz.
Türkiye'nin en barışçıl eylemini yapıyoruz. En barışçıl. 450 kilometreyi kimsenin burnu kanamadan, kötü söz etmeden, herkesi kucaklayarak bizim gibi düşünmeyenleri alkışlayarak yolumuza devam ediyoruz. Provokasyonlar yapılmak isteniyor onları alkışlıyoruz. En barışçıl eylemimiz bazı çevrelerde ciddi kaygılar, endişeler yaratıyor. Hiç kimse şunu unutmasın; biz bu yürüyüşü adalet adı altında yapıyoruz. Toplumun 80 milyonu için yapıyoruz. Adalet ihtiyacı hepimizin ortak değeridir.
Yine bazı çevreler 'siz yürüyorsunuz işte biz izin veriyoruz.' Ne demek izin veriyoruz. Bu bizim anayasal olarak, insan olarak hakkımız. Adalet istemek ne zamandan beri birilerinin iznine, lütfuna bağlı oldu. Bunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyoruz. Pazar gününe yaklaşıyoruz. İnşallah kimsenin burnu kanamadan hep birlikte Maltepe'de olacağız Türkiye'ye ve dünyaya sesleneceğiz. Bu yürüyüşü niçin, hangi, gerekçelerle, ne işitiyoruz hepsini anlatacağız."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.