Kardiyoloji ve Elektrofizyoloji Uzman Uzmanı Doç Dr. Kerem Can Yılmaz, kalpteki ritim bozukluklarının çok çeşitli olduğu için yapılan ablasyon (yakma) işlemlerinin de çeşitlilik gösterdiğini ifade etti.
Kalpteki ritim bozukluklarının çok çeşitli olduğu için yapılan ablasyon (yakma) işlemlerinin de çeşitlilik gösterdiğini ifade eden Kardiyoloji ve Elektrofizyoloji Uzman Uzmanı Doç Dr. Kerem Can Yılmaz, ‘’Öncelikle en sık görülen ritim bozukluklarından kalp kulakçıklarını ilgilendiren supraventriküler taşikardi dediğimiz ritim bozukluğunun ablasyonundan bahsetmek istiyorum. Supraventriküler taşikardiler içinde en sık görülen tipi ise AVNRT diye bildiğimiz bir tiptir. Burada kalpte fazladan olan kısa devre, kalbin 4 boşluğunun birleştiği noktaya yakın bir noktada yer almaktadır. Bu nokta, hastanın kendi ileti sistemine çok yakınsa, o kısa devrenin yakılması sırasında (ablasyonu sırasında) nadiren hastanın kendi ileti sistemi de hasar görebilir. Hasar geçici veya kalıcı olabilir. Hasar kalıcı olursa kalıcı kalp pili takmak gerekebilir ancak bu komplikasyon deneyimli operatörler tarafından yapıldığında çok nadir görülmektedir. Ablasyon (yakma) işlemi sağ kasık toplardamarından 3 veya 4 kateter girilerek yapılır. Bu bölgede lokal ağrı veya şişlik görülebilir ve genellikle birkaç günde kendiliğinden geçer.’’ şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Kerem Can Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: ‘’Kısa devre her zaman AVNRT tipinde olduğu gibi orta hatta yakın bir yolak olmayabilir. Wolf Parkinson White Sendromu gibi durumlarda fazladan olan aksesuar yol (kısa devrelerden biri) kalbin sağ tarafında veya sol tarafında olabilir. Bazen de kalbin tam ileti sisteminin üzerinden geçiyor olabilir. Bu nedenle orta hatta olanların ablasyonunda çok dikkatli olunması gerekmektedir. Orta hattan uzaklaştıkça hastanın kendi ileti sisteminde blok oluşma riski ortadan kalkar. Ancak orta hattan uzak olan yolakların yakılmasında da işlem başarısı kısa devrenin ulaşılabilir bir yerde olup olmamasına bağlıdır. Bazen kalbin içinden bu kısa devreye ulaşılamaz, işlem başarısız olur veya kısmi başarı elde edilir. İşlemi yapan hekim bu kısa devrenin (aksesuar yolun) kalbin sağ veya sol tarafından kaynaklandığını tespit ettikten sonra sağ kasık toplardamarından veya atardamarından giriş yapabilir. Kasık bölgesinde ağrı, girişim yerinde şişlik görülebilir. Bu tür durumlarda ağrı kesici kullanılabilir. Bunlar birkaç gün içinde geçecektir. Ancak geçmeyen şişlik ve ağrı durumlarında, kasık bölgesi ultrason (doppler) ile değerlendirilip damarda balonlaşma olup olmadığına bakılmalıdır. Balonlaşma olduysa ona yönelik tedaviler planlanmalıdır. Damar balonlaşması da nadir karşılaşılan komplikasyonlardandır. Daha kompleks ritim bozukluklarından olan atriyal fibrilasyonun ablasyonunun iki türlü yapılabildiğini belirten Yılmaz; ‘’Dondurma balonu ile (kryoablasyon) veya 3 boyutlu haritalama yönteminde ısı kateteri (radyofrekans ablasyon) kullanılarak ablasyon yapılmaktadır. Her iki işlemde benzer başarı oranlarına sahiptir. İşlemi yapacak olan operatör hangisinde daha deneyimli ise genellikle o yöntemi tercih etme eğilimindedir. Bu yakma/soğutma işlemi önceki anlatılan işlemlere göre çok daha komplike bir işlemdir. Yine kasık bölgesinden sağ toplardamar yoluyla kalbe ulaşılır ve sağ kulakçıktan sol kulakçığa delik açılarak ablasyonun hedefi olan sol kulakçığa açılan küçük toplardamar ağızlarına ablasyon uygulanır. Her iki kulakçık arasında delik açılıp geçerken kalp etrafında sıvı toplanması oluşabilir, sıvı az ise işleme devam edilebilir ancak toplanan sıvı fazlaysa hastada ani tansiyon düşmesine neden olabilir ve işlem sonlandırılıp o bölgedeki sıvının iğneyle boşaltılması gerekir. Yine işleme bağlı olarak soğutulan/yakılan küçük toplardamar ağızlarında daralmalar görülebilir. Ancak bunlar genellikle klinik bulgu vermez. İşlem sırasında hastalar ağrı hissedebilirler, bu tür durumlarda hastaya genel anestezi vermeden hafif uyutucu ilaçlar verilebilir. Sol kulakçığın içindeki sağ tarafta yer alan küçük toplardamar ağızları yakılırken/soğutulurken, o bölgeye çok yakın seyreden ve kalbin dışında yer alan sinirler kalıcı veya geçici hasar görebilir. Bu da diafram kasının felciyle sonuçlanabilir. Bunun tespitinde işlem sırasında diafram kasına uyarı verilerek yapay hıçkırık benzeri bir durum yaratılır ve kas felci takip edilir. İşlem sırasında sinir harabiyeti oluşturan bir durum saptanırsa ablasyon işlemi durdurulup farklı bir bölgeden tekrar ablasyon yapılır. Atriyal fibrilasyon ablasyonunun küçükte olsa inme (felç) riski bulunmaktadır. Komplikasyonlar nadir görülse de hastaların işlem öncesinde bu riskleri bilmesi önemlidir. ‘’ dedi.
Ritim bozukluğu tipleri çok çeşitli olduğu ve her hastanın anatomisi kendine özgü olduğu için işleme girilmeden ne ile karşılaşılacağı önceden kestirilemeyeceğine dikkat çeken Doç. Dr. Yılmaz, ‘’Bu nedenle yukarıda bahsedilen komplikasyonların her işlemde görüleceği hissinin hastalarımızı olumsuz etkilememesini temenni ediyorum. Tam tersine yukarıda bahsedilen komplikasyonlar çok nadir görülmektedir. Ancak işlem öncesinde olumsuz olaylarla ilgili hastaların yeterince bilgisi olursa işlemde bir aksilik olduğunda, işlem sırasında veya sonrasında bu durumu daha sakin karşılamalarını sağlayacağı kanaatindeyim.’’ dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.