Sivassporlu Aatif Chahechouhe, hiçbir zaman Fenerbahçe ve Galatasaray'dan resmi teklif almadığını şuan tek düşüncesinin zor günler geçiren Sivasspor'un başarısı olduğunu söyledi.
Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) her yıl geleneksel olarak Antalya'da düzenlediği TSYD Toros Zirvesi ikinci gününde "Türkiye'de Yabancı Futbolcu Olmak" konulu panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Melih Gümüşbıçak'ın yaptığı panele konuşmacı olarak Galatasaray kalecisi Fernando Muslera ile Medicana Sivassporlu Aatif Chahechouhe katıldı.
Panelde ilk sözü alan Aatif Chahechouhe, sözlerinin başında futbol yaşantısını, futbolla geçirdiği günleri ve Sivasspor'a gelişi konusunda katılımcılara bilgi verdi. Her sene transfer sezonunda adının geçmesiyle ilgili bir soruya cevap veren Aatif Chahechouhe, şöyle cevap verdi:
"Tranfer gündeminde Galatasaray ve Fenerbahçe ile gündeme geldim. Ama hiç birinden ne kulüp ne de ben teklif aldım. Bir gün Sivasspor'dan ayrılırsam bu başkanımız ve gideceğim takımın başkanıyla anlaşarak olur. Şuan bunlarla ilgilenmek istemiyor. Sivasspor'da ligde zor durumda buna yoğunlaşmak istiyorum. Sivasspor bana iyi şartlar ve iyi zemin hazırladı. Çok mutluyum burada olmak istiyorum. Kendimi Türk gibi hissediyorum. Uzun yıllar burada olmak isterim. Futbol kariyerimden sonra Türkiye'de yaşamak istiyorum. İki tane kızım var Türkçe konuşuyorlar ve Türk okullarına gidiyorlar. Umarım futbol sektöründe devam eder ve Türkiye" de yaşarım."
Türkiye'ye gelmesinin ardından Müslüman bir ülkede olmanın kendisine büyük bir avantaj sağladığını dile getiren Sivassporlu oyuncu, "İlk olarak dezavantajlardan başlamak isterim. Daha önce hiç Türkiye'ye gelmediğim için yabancılık çeker miyim algısıyla geldim. 4. senemi geçirdiğim bu günlerde hiç dezavantaj yönünü görmedim Türkiye'nin, hep olumlu yönünü gördüm. İlk olarak Müslüman ülke olması bana avantaj sağladı. Ben de dinime bağlı biriyim. Futbolla alakalı insanlar çok ilgili olduğunu gördüm. Herkes sizden bir şeyler bekliyor bu da bir baskı oluşturuyor. Özellikle taraftarlar sabırsızlar. Aslında Müslüman olarak cuma günü idmanların Cuma Namazı'na göre ayarlanması benim için gurur vericiydi. Avrupa'da bunu görmeniz çok mümkün değil. Bu durum beni çok şaşırtmıştı." diye konuştu.
Büyük takımların stat ambiyanslarının çok etkili olduğunu sözlerine ekleyen Aatif Chahechouhe, "Fransa'da ki arkadaşlarım, Türkiye'de ki ortamların statların ambiyansının çok güzel olduğunu söylüyorlar. İlk defa büyük takımların statlarında o ambiyans ve ortamı yaşadığımda çok şaşırdım ve üzerimde baskı olmuştu." diyerek, şöyle devam etti:
"Birkaç senedir bazı illerde yeni statlar yapılıyor. Sivas'ta da yeni stat bitmek üzere. Yeni stat ve ortamda oynamak güzel bir şey. Sivas'ta çok basit bir hayatım ve yaşantım var. Evimden antrenmana, antrenmandan eve. Türk bir aşçımız var onun yemeklerine bayılıyorum. Çok dışarı çıkmak istemiyorum. Sivas küçük şehir. Herkes sizi tanıyor. Bazen işler kötü gidiyor. O zaman taraftarlar gelip soruyor bunun nedenini. Bunu açıklamak zor oluyor. Aslında bu basit yaşam tam bana göre. Geceleri çıkmayı seven ve gece hayatı olan birisi değilim. İstanbul'da olsam da bu basit hayatıma çekirdek ailemle devam ederdim. Aslında gelecekte Türkiye'de yaşamak istiyorsam Türkçe'yi öğrenmeliyim. 4 yaşında ki kızım benden daha iyi konuşuyor. Hanımım benden daha iyi. Çok çekici ve zor bir dil Türkçe."
Futbolu çok sevdiğini ve aşık olduğunu, teknik bir yapıya sahip ve çalım atmayı, hücuma çıkmayı çok sevdiğini de belirten Aatif Chahechouhe, sahaya çıktığı zaman doğaçlama olarak teknik özelliklerinin ortaya çıktığını en çok forvet arkası da oynamayı sevdiğini kaydetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.