İleri yaş baba adaylarına uyarılarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Çalık, yaşlanma ile birlikte erkeklerde fertilite yani üreme potansiyelinde azalmalar görülebildiğine dikkati çekti.
Üroloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Çalık, üreme potansiyelindeki azalmaların nedenleri arasında yaşlanma ile birlikte ortaya çıkan hormonlarda azalma, kötü beslenme ve alışkanlıklar, cinsel aktivitede azalma, enflamatuar ve immün hastalıklar, oksidatif stres ve genetik hasarların sayılabileceğini kaydetti.
Sperm kalitesinin her yaş grubunda korunmasının temel prensiplerinin aynı olduğunu kaydeden Çalık, “Kişinin boyuna uygun bir kiloda kalması, sigara-alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak kalması, stresten mümkün olduğu kadar korunması ve genel vücut sağlığına dikkat etmesi olarak özetlenebilir” diye konuştu.
Düşük riski daha yüksek
Dr. Öğr. Üyesi Çalık, ileri yaş bir erkekten gebe kalan kadınlarda düşük, düşük doğum ağırlıklı bebek, erken doğum, ölü doğum gibi ciddi problemlerin görülebileceğini belirterek, şu bilgileri verdi:
“Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmada kadınların yaş grupları istatistiksel olarak gruplandıktan sonra, 40 yaşından büyük erkeklerin eşlerinin 30 yaşından küçük erkeklerin eşlerine göre 1 yıl içinde gebe kalma ihtimallerinin yüzde 30 daha az olduğu sonucuna varılmıştır. Keza Fransa’da aşılama yöntemi (IUI) üzerine yapılan bir diğer çalışmada baba adayı erkeğin yaşının 35 yaşın üstünde olmasının 35 yaşın altındaki baba adaylarına göre aşılama işlem başarısını yüzde 50 oranında azalttığı bildirilmektedir. Bu çalışmalara benzer birçok çalışmada da görülebileceği üzere erkeğin yaşlanması ile babalık potansiyeli azalmakta olup bu konuda henüz yaşa göre standardize edilmiş bir tetkik metodu tıp literatürüne henüz yerleşmemiştir. İleri yaş bir erkekten gebe kalmış kadınlarda düşük, düşük doğum ağırlıklı bebek, erken doğum, ölü doğum gibi ciddi problemler tıp literatüründe maalesef bildirilmiştir. Erkeklerde yaşın tüp bebek tedavisine etkisi henüz tam olarak kanıtlanmadı. Ancak ileri yaş erkeklerden elde edilen spermlerin dölleme yeteneği ve bu döllenmiş embriyoların ana rahmine tutunma kapasitelerinde sorun olabileceği düşünülmektedir. Bu şekilde oluşan gebeliklerde artmış düşük riski tıp literatüründe daha fazla bildirilmektedir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.