Ancak geçtiğimiz günlerde Amerika, bazı genetik hastalıklardan kaçınmak için bir anne-baba ve donör yumurtası ile üç kişiden DNA kullanılan bu deneysel prosedürün uygulamasını durdurdu.
Doktor John Zhang, bu tekniği geçen yıl Ürdünlü bir çiftin bebek sahibi olması için kullandı. Ancak yöntem ABD'de onaylanmadı ve kongre, FDA'nın bu tür deneyleri yapmak için sunduğu önerileri gözden geçirmesini bile yasakladı. İngiltere'de ise sağlık otoriteleri geçen yıl bu tekniğin 'temkinli kullanımı'nı onaylamış ve ilk lisansını vermişti.
YUMURTA VERİCİSİNİN DNA'YA KATKISI ÇOK AZ
Türkiye'den 'üç ebeveynli bebek'le ilgili görüşünü aldığımız Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, bunu organ transplantasyonuna benzetirken konuyla ilgili olarak şu açıklamaları yaptı: "Üç ebeveynin genetik yapısını içeriyor gibi görünse de aslında öyle değil. Bizim genetik yapımız çekirdeğin içerisindeki kromozomlarla aktarılır. Tabii ki mitokondrilerle de özellikle diyabet, annesin zekasının aktarıldığı gibi birtakım bilgiler gün yüzüne çıkıp aydınlanınca genetik hastalıkların da mitokondrilerle geçiş gösterdiğini biliyoruz. Ancak bu durumda yumurta vericisinin DNA katkısı çok küçüktür. İnsanlar, DNA'larını hücrenin çekirdeğinde taşımaktadırlar. Bu teknik, mitokondrinin sadece DNA'sını donör yumurtasına aktaracak şekilde planlanmaktadır."
ÖLÜMLE SONUÇLANAN NÖROLOJİK BOZUKLUKTAN ARINDIRILDI
Geçtiğimiz yıl Zhang'ın kliniğinde doğan çocuğun annesi, çocuğuna Leigh sendromu olarak bilinen ve genellikle doğumdan birkaç yıl sonra ölüm ile sonuçlanan ciddi bir nörolojik bozukluğu aktarabilecek DNA taşıyordu. Bu deneysel teknik ile annenin DNA'sının bir kısmı yumurtadan çıkarılarak hastalığa neden olan DNA'dan arındırıldı. Sağlıklı DNA, donörün yumurta içerisine konarak döllendirildi. Sonuç olarak, bebek hem annesinden hem de yumurta vericisinden DNA taşıyarak 'üç ebeveynli bebek' olarak dünyaya geldi.
BU ÇALIŞMALAR SAYESİNDE TIP İLERLİYOR
Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, "Benim şahsi fikrim, bu düzeyde bir genetik hastalığı olanlara, özel bir durumu olanlara yapılabilir. Yoksa bu, gerçek anlamda 3 ebeveynli bebek değildir. Burada olaya genetiğin, tüp bebeğin bir türü, tedavi şekli diye bakılmalıdır. Ben bu şekilde düşünüyorum. Bu çalışmaların tıbbın ilerlemesine de faydası var. Çünkü her geçen gün hastalıkların genetikle geçtiği gün yüzüne çıkacak. En azından bu çalışmalar sayesinde tıp ilerliyor. Bundan da gerek aileler gerekse insanlık fayda görecek."
BUNA BİR ORGAN TRANSPLANTASYONU GİBİ BAKMAK LAZIM
Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, "Buna, bir organ transplantasyonu gibi bakmak lazım. Nasıl karaciğer, böbrek alınıyorsa, hücrenin mitokondrisi de alınabiliyor. Bu mitokondri hastalıkların taşınmasında genellikle araçtır. Bazı birtakım hastalıkların geçişini sağlar. Ben bu şekilde düşünülmesinden yanayım. Ülkemiz tüp bebek alanındaki genetik çalışmalarda çok başarılı. Eğer ülkemizde de özel durumlar için izin çıkarsa, biz de bu tedavileri başarıyla uygulayabiliriz. Çünkü bizde de gerek tüp bebek gerekse genetik dalında çok iyi yetişmiş uzmanlar bulunmaktadır. Bu tür özel durumlarda müsaade çıkmalı. Ben 3 ebeveynli bebek olarak düşünmüyorum. Asıl anne-babası çekirdek DNA'sındaki kromozomlarla aktarılır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.